Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HARF DEVRİMİ
Mikusch, söz konusu gerekçeyi iyice abartır. Ona göre Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın %90'nın okuma-yazma bilememesinin nedeni Arap harflerinin okuma ve yazmasını öğrenmenin çok zor olmasıydı. Hatta 5, 6 yılda öğrenilemiyordu. Halbuki o dönemde okuma yazma oranının Arap alfabesiyle hiç ilgisi olmadığı, bilhassa neredeyse yüzyıldır ardı arkası kesilmeyen savaşların bütün eğitim politikalarını felç ettiği unutulmaktadır. Ayrıca, Arap harflerinden teşkil eden Osmanlıca okuma ve yazmasını öğrenenler çok iyi bilirler ki, profesyonel düzeyde olmamak şartıyla bu öğrenme işi en fazla bir-iki ay içerisinde başarıyla tamamlanmaktadır. Bunun en güzel şahidi bir yaz tatilinde Kur'an okumasını öğrenen çocuklardır.
184 syf.
·
Puan vermedi
Zeki Olduğunu Hala Düşünüyor musun? - John Farndom Oxford ve Cambridge üniversitelerinde farklı branşlarda sorulan mülakat sorularına kendi üslubuyla cevaplar ya da tanımlar oluşturduğu bir kitap yazmış
John Farndon
John Farndon
. İlk kitabı sanırım
Zeki Olduğunu Düşünüyor Musun?
Zeki Olduğunu Düşünüyor Musun?
imiş. Kitap çok satanlar listesine girince aynı formatta devam etmiş. Kitabı okumak gerekli mi
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?John Farndon · Ntv Yayınları · 201535 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Hozom böyle ince yaz cahiller olarak neşelenelim.
Napolyon filmini perdede izlemeden önce döneme ön hazırlık yapma maksadıyla okudum. Devrimler seti yapacaz demişlerdi ama ilk devrimde son buldu anladığım kadarıyla. Kitap gibi dursa da dergi gibi düşüp okuyabilirsiniz. Çok fazla resim var ve gerçekten dönemi anlatan resimler. Sadece resimler çok alakasız yerlerde yani anlatılan bir konunun resmî ya iki-üç sayfa ileri yada geri yerleştirilmiş. Ama döneme biraz aşinaysanız okuması gayet eğlenceli. Dönemi öğrenmek için okuyorsanız YouTube’de birkaç video izleyerek bu kitapta öğrendiğinizden daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz. ESG Hozomun kitaplarında kendine has konu işleyişi bazen kitabın didaktik yanının önüne geçiyor. Mesela mealen “halk neydi? -hiçbir şey. ne olmak istiyordu? -bir şey” gibi açıklamalar var bu açıklamalar okurken çok tatlı gelse de ayaklanmanın temel nedenini açıklasa da öğretici değil duruyor. Bir de hozom kendine has nüktedanlığını kitaplarına da yansıtıyor 16. Louis idam edildi öldürüldü demek yerine “yaratıcısına kavuştu” gibi farklı tabirleri var. Bunu diğer kitaplarında da kullanıyor cumhuriyetin 100 ismi kitabında da Damat Ferit için Atatürk’ün favori sadrazamı diyor. Alışık olmayan için farklı gelebilir.
Fransız Devrimi
Fransız DevrimiEmrah Safa Gürkan · Mabbels And Teras · 2022437 okunma
438 syf.
·
Puan vermedi
Hepimizin içinde bir yerlerde bir devrimci ruh yatar. Kimimiz onu harekete geçirir kendi devrimini yapar, kimimiz ise başkalarının yaptığı devrimi izler. Devrim aslında bir başkaldırıdır bazen kendine bazen bir başkasına.. İnce Memed’de yetim kaldıktan sonra anasıyla birlikte mücadele verir Abdi Ağa’ya karşı. Baktı olmuyor sevdiğini kaçırır peşlerine düşen ağa ve diğerleri sevdiğini yakalayıp hapse attırırken İnce Memed’de dağa kaçar. Başından çok badire geçer ama tam bir eşkiya olamaz çünkü eşkiya olamayacak merhamete sahiptir.. Fakat eşkıyalığa zorlanır.. Tam af çıktı derken şehre inip Abdi Ağayı vurup tüm köye tarlaları bırakır ve bir daha izine rastlanmaz İnce Memed’in.. Bu İnce Memed’in ilk kitabıydı bakalım diğer üçünde nasıl bir okuma bekliyor beni "Kanun kağıtlarda kaldı . Böyle yaz..." “İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli.” “Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir.” “Dünyanın bütün kötülüklerine baş kaldır. Bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne de olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaldır…” “Zulme sessiz kalan bir gün zulme uğrar, haksızlığa karşı durmak insanın onurudur.” “İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Her kötülüğü yapar, her iyiliği de yaptığı gibi.” “İnsanoğlu bir karanlıktan geliyor, bir karanlığa doğru gidiyor. Ama nereden gelip nereye gideceğini hep unutuyor. Bir defa geldim, bari tadını çıkarayım demiyor.”
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,8bin okunma
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
Reklam
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
_Kadın üzerine yazı yazarken kalemi gökkuşağına batırıp, mürekkebi kelebek kanatlarının tozu ile kurulayacaksınız. _Herkesin vardır bir köpeği. Bakan, kralın köpeği; memur, bakanın köpeği; kadın, kocasının köpeği, ya da adam karısının köpeği. _Hakikati dinleyecek kadar güçlü olmadığınız için sıradan birisiniz. _Yetenek ve erdemin insanlara bir
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Polis ve Ramazan
Şikâyetler olduğu takdirde alenen oruç yiyenler de polisler tarafından yakalanıyordu. 1925 yılının Ramazan ayı da İstanbullulara polis tarafından duyurulmuştu. Uluslararası takvimi kabul etmemiş ve faydasız geleneklerden kurtulamamış olduğumuz için Ramazan'ın girmesi için gökte hilâlin görülmesi gerekiyordu. 1925 yılında da Müftü Efendi
Sayfa 85 - Destek YayınlarıKitabı okudu
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.